HUKUK GÜNLÜĞÜ

Hissedarlar Sözleşmesinde Hisse Devir Kısıtlamaları

Genellikle bir şirketin hisselerinin kısmen satın alınması veya yeni bir şirket kurulması sırasında karşımıza çıkan hissedarlar sözleşmesinin en çok tartışılan bölümlerinden biri hisse devirlerinde uygulanacak kısıtlamalardır. Her ne kadar Alıcı ve Satıcının veya Girişimci ve Melek Yatırımcının bu görüşmelerdeki amaçları farklı olsa da; tarafların tamamı, diğer tarafın hisselerini kısmen veya tamamen satacağı senaryolar için kısıtlamalar getirmek konusunda mutabık kalır.

Bu kısıtlamalar, hissedarlar sözleşmesinde ve/veya şirketin esas sözleşmesinde düzenlenebilir. Üçüncü şahıslara karşı ileri sürebilmek için söz konusu kısıtlamaların şirket ana sözleşmesine eklenmeleri uygun olacaktır. Ayrıca, gelecekte hisseleri devralacak kişilerin de söz konusu kısıtlamalardan haberdar olduklarını ispat edebilmek açısından bu düzenlemeleri veya hissedarlar sözleşmesine atıfta bulunan bir şerhi, hisse senetlerinin arka yüzüne veya alonj üzerine eklemek de faydalı bir uygulamadır. Bununla birlikte bazı kısıtlamaların ana sözleşmeye aynen yansıtılması mümkün olmayacağından; Tarafların hissedarlar sözleşmesini konulan kısıtlamaların ve ilgili düzenlemelerin yürürlükteki mevzuata ve özellikle de Türk Ticaret Kanununa uygun olup olmadığını ve pratikteki uygulanabilirliğini mutlaka teyit etmeleri gerekir.

Pratikte en sık karşılımıza çıkan hisse devir kısıtlamaları aşağıdaki gibi özetlenebilir:

Tarafların konulması hususunda mutabık kaldıkları ilk kısıtlama devir yasağı maddesidir.  Bu madde uyarınca tarafların belirli bir süre boyunca hisselerini kısmen veya tamamen üçüncü şahıslara devretmeleri kısıtlanır. Madde genel olarak yatırımcılara/alıcılara sorunsuz bir geçiş süreci sağlamak için yardımcı olmak üzere eklense de; aynı zamanda satıcı/girişimci hissedarların da bu geçiş döneminde yeni yatırımcılardan, bölünmüş ve çoklu bir hissedarlık yapısından korunmasını ve dolayısıyla şirket aldıkları yatırımdan etkin bir şekilde faydalanmasını sağlar.

Right of first offer (ilk teklif hakkı) ve right of first refusal (ön alım hakkı) olarak anılan kısıtlamalar ise; hissedarlara şirketi yeni hissedarların erişimine kapalı tutma, hissedarları belirleme konusunda bir opsiyon tanır. İlk teklif hakkı, satıcı hissedara, hisselerin satışını üçüncü kişilerle görüşmeden önce öncelikle mevcut hissedarlarla müzakere zorunluluğu getirirken; ön alım hakkı, satıcı olmayan hissedara, satış konusu hisseleri üçüncü şahıs potansiyel alıcının teklif ettiği koşullardan satın almak için öncelik tanır. Her iki kısıtlama için de hak düşürücü süreler ve usulü prosedürler tanımlanır ve bu kurallara uyulmaması halinde satıcı hissedarın hisselerini üçüncü şahıslara satma hakkı olur.

Bir diğer kısıtlama türü ise drag-along right (birlikte satışa zorlama hakkı) ve tag-along right (birlikte satma hakkı) isimleriyle karşımıza çıkar. Bu haklar da, isimlerinden anlaşılacağı gibi, gerekli ön koşulların karşılanması koşuluyla hissedarlara yapılacak satışa katılma hakkı veya diğer hissedarların hisselerini aynı koşullarla üçüncü şahıs alıcıya satmaya zorlama hakkı veren düzenlemelerdir.

Kontrol değişikliği düzenlemesi de, bir kısıtlama olmasa da, devir yükümlülüğü olarak karşımıza çıkabilir. Bu düzenleme, hak sahibine, diğer tarafın hissedarlık veya kontrol yapısının değiştiği senaryolar için artırılmış bir koruma mekanizması sağlar. Kontrol değişikliği olarak tanımlanan haller Tarafların müzakerelerine göre değişiklik gösterir ancak kontrol değişikliğinde sık rastlanan mekanizmalar çıkış/fesih hakları veya diğer tarafın hisselerini satın alma hakkı veren mekanizmalardır.  

Rüçhan hakları da, belirli hissedarlara (genellikle yatırımcılara) ileride şirket tarafından ihraç edilecek hisseleri belirli istisnalar kapsamında satın alma ve/veya anti-dilution (sulandırmama) koruması getirme gibi amaçlarla sözleşmeye eklenebilecek düzenlemelerdendir.

Hissedarlar sözleşmelerinde tercih edilen kısıtlamalar belirli ana başlıklar altında toplamak mümkün olsa da; her bir olay bazında ve müzakerenin her aşamasında söz konusu düzenlemelerin detaylıca ve dikkatlice yeniden incelenmesi ve analiz edilmesi gerekir çünkü söz konusu kısıtlamalar sözleşmenin diğer hükümlerini/kısıtlamalarını tetikleyebilir ve ilgili hissedarlar için yönetim yapısı, kar dağıtımı, rekabet yasağı ve benzeri özel yükümlülükler yönünden dolaylı sonuçlar doğurabilirler.

Av. Sinem Birsin