HUKUK GÜNLÜĞÜ

Artan Bir Trend Olarak Trust Yapıları

Anglosakson hukuk düzeninde uzun yıllardır var olan ve sıklıkla uygulanan “Trust” yapısı, ülkemizde de son yıllarda artan bir trend olarak özellikle varlıklı aileler tarafından başvurulan bir yapı olarak karşımıza çıkmaktadır.

Trust yapısı ve niteliği, aslen Türk hukukuna çok da yakın olmayıp, iç mevzuatımızda da Trust yapılarına yönelik bir düzenleme yer almamaktadır.  Benzer şekilde bazı istisnalar haricinde Kıta Avrupası’nda da düzenleme alanı pek olmayan Trust yapıları, çoğunlukla Anglosakson hukukunun geçerli olduğu ülkelerde karşımıza çıkmaktadır.  Nitekim uygulamada da Trust yapılarının, genel olarak “Trust hukuku/ Equity hukuku” hakkında iç mevzuat düzenlemesi bulunan ve Anglosakson hukuku ile ilişkili ülkelerde oluşturulduğu gözlemlenmektedir.

En temel ifadesiyle Trust, “Kurucu” (yani Settlor) olarak ifade edilen kişiler tarafından oluşturulan ve Settlor’a ait bulunan belli bir takım malvarlığı değerlerinin mülkiyetinin (örneğin bir kısım mevduatın, teknenin, taşınmazın veya hisse senetleri gibi taşınır eşyaların mülkiyetinin), belirli kişiler yararına (ki bu kişiler “Yararlanan” (yani Beneficiary) olarak nitelendirilir) “Trust Temsilcisi” (yani Trustee) olarak hareket eden profesyonel kurum ve/veya kişiler tarafından tutulmasını sağlayan, tüzel kişiliği bulunmayan yapılardır.  Bu anlamda aslen Settlor, bir Trust yapısı kurmak suretiyle kendine ait bulunan belirli bir takım malvarlığı değerlerini çeşitli saiklerle bu Trust yapısına dahil etmekte, Trustee de kurulan Trust yapısının temsilcisi/ yediemini olarak bu malvarlığı değerlerini Beneficiary lehine nezdinde tutmakta ve/veya belirlenen şekillerde değerlendirmektedir.

Kurulan Trust yapısı içerisinde yer alan malvarlığı değerleri, kurucusu olan Settlor’ın ve/veya “Koruma Kurulu” (yani Protector Committee) olarak ifade olunan kimselerin çok sayıda yetkisine tabi ise -örneğin Settlor, Trust nezdindeki malvarlığı değerlerinden dilediği şekilde kullanma/ yararlanma yetkisine sahipse veya dilediği zamanda Trust’ı kısmen ya da tamamen ortadan kaldırma gücünü haizse- bu durumda oluşturulan Trust çoğunlukla “vazgeçilebilen/ geri dönülebilen” (revocable) veya “ihtiyari” (discretionary) Trust olarak ifade olunur.  Buna karşın Settlor’ın, Trust nezdinde tutulan malvarlığı değerleri üzerindeki tasarrufu tamamen veya önemli ölçüde kısıtlanmış ise, bu durumda Trust yapısının “vazgeçilemez/ geri dönülemez” (irrevocable) veya “ihtiyari olmayan/ kati” (non-discretionary) olduğu ifade olunur.  Bu konseptlerin hemen hiçbiri Türk hukukuna çok da yakın değildir.  Bu anlamda Türk hukukundaki inançlı temlik kurumu, temsil, yediemin veya vakıf düzenlemeleri akla gelse de, Trust yapısı ve yukarıda belirttiğimiz üzere bazı iç hukuklarda yer alan “Trust hukuku”, Türk hukukundaki ve genel olarak Kıta Avrupası hukukundaki bu yapılardan oldukça farklıdır.  Bu sebeple de Trust yapılarını Türk hukukundaki mevcut düzenlemelerle açıklamaya çalışmak veya bunlara benzeterek bir sonuca varmak doğru bir yaklaşım olmaz. 

Her ne kadar Trust yapısının Türk hukuku kapsamında bir zemine oturtulması çok kolay olmasa da, hakkında iç hukuk düzenlemesi bulunan ülkelerde ve özellikle Anglosakson ülkelerde ise çok uzun yıllardır kullanılagelen Trust yapıları, yine bu ülkelerde Türk vatandaşları tarafından da son yıllarda yoğun şekilde oluşturulmaya ve sağlıklı bir şekilde işletilmeye başlamıştır.  Bu yaklaşımın arkasında pek çok saik yer alabilmekle birlikte, aile malvarlığı bütünlüğünün sağlanması ve gelecek nesillere aktarılmak istenen malvarlığı değerlerinin bu yöntemle aktarımının güvence altına alınması en sık karşılaşılan durumdur.

Anglosakson sistemin geçerli olduğu pek çok ülkede uzun zamandır yer alan, uygulanan, yasalarla güvence altında bulunan ve istenilen sonuca ulaşmakta başarılı olduğu gözlemlenen Trust yapılarının, ülkemiz vatandaşları tarafından da son yıllarda artan şekilde başvurulan yapılar olması hem doğal hem de aile malvarlığı birliğinin sağlanması açısından olumlu bir durum olduğu düşünülmektedir.  Yukarıda belirtildiği üzere, kurulacak Trust yapısının hukuk ve vergi mevzuatlarına tam uyumlu olacak şekilde oluşturulması ile arzulanan sonuca ulaşılması büyük ölçüde mümkün olmaktadır.

Av. Çağrı Cem